bir galapagosun seyahat anıları

                                   
                                               
                                            Baykuşlar Toplanıyor - İzmir / Alsancak

yea beybi bu sefer de yolumuz izmire düştü. kayseriden geldikten hemen sonra baykuşlara başvurmuştum seçmişler yine sağolsunlar. bu organizasyonun biraz kesat geçiceğini düşünüyorum kendi şahsi amaçlarımı göz önüne koyduğumda. çünkü bu tayfa denilene göre biraz daha ağırbaşlı tayfaymış yani sanırım atölyeden kafayı kaldıramıcaz. gerçi getirilmesi gerekenler listelerinde plaj havlusu falan filan demişler denize götürcekler sanırım ama feyk de olabilir.http://www.youtube.com/watch?v=vgqo6p2nlJI  neyse hafız biz minimum ortamdan maximum eğlence çıkartabilen insanlarız yaparız yine bişeyler. ( biz de böyle bi delikanlıyız .. http://www.youtube.com/watch?v=xScDUI4FGnU ) geldiğimde olayları bütün çıplaklığıyla anlatıcam. çok çıplaklığıyla anlatmayabilirim yalnız tayyib bloguma dokunsun istemiyorum. yapma volkan ...

ANNAM ANNAM LAAAAAN !  harbi yukarda dediğim herşeyi ağzıma tıktı baykuşlar ekibi ve katılımcıları ... hiç kesat mesat geçmedi ayrıca atölyeler yaptık ama çok eğlenceli atölyelerdi . plaj da feyk değilmiş bu arada ha @Foça Sahilinde .... neyse ayrıntılı anlatmaya başlıyım bi haftayı. bu arada fotoğraf makinasını çok almadım yanıma fotoğraf sayım biraz kısıtlı sanırım bu sefer .

evvet sayın blog 9 temmuz 2012 pazartesi günü sabah 6.30da otobüsüm eskişehirden izmire gidecekti.
lan mal adamın yazdığına bakar mısın ya ..!? mezsut diye isim mi olur abi o elin klavyeye düzgün bassın biraz lütfen... neyse tek aksilik bu olsaydı keşke. lan aradım bunları 2 gün önceden dedim ki tramvaylar saat 6.00da başlıyo ben anca saat 6.45de orda olurum araba biraz bekler mi dedim bunlar gerek yok efendim ona servisimiz var tepebaşı camiinin ordan sizi alır getirir otogara dedi. vay lan iyiymiş dedim 1 saat öncesinden caminin orda olun denmişti bana çıktım bekliyorum saat 5.45 oldu yok ... 6 oldu yok ... 6.15 oldu yok aradım en sonunda ! la adam çıktı dedi ki oraya servisimiz yok yalnız ... NASIL LAAAAAN !!!! 2 gün önce servis yazdırıyorum nokta atışı adres ve saat veriliyo bana servis için ama birisi çıkıp yok diyo ? neyse sonra adam normal bi servisçiyi yolladı benim olduğum yere de kıl payı yetiştim arabaya. arabayı beklerken de şu fotoyu çektim :
baksana la sanki bişeye erişmek için ellerini uzatan bi insan gibi değil mi ? illuminati was here.
neyse arabaya bindim gidiyorum baya bi kitap okudum yine. bu arada oturduğum koltuk 34 numaraydı yani tam o servis kasasının arkası ... lan niye bilmiyorum da orasının aralığı diğer koltuklardan daha dar oluyo. zaten yayılıp oturan insanım bi de oras... neyse ya sinirlendim bak. neyse hafız ben otobüsten indim ama garajda değil nilüferin bi tesisinde inmemiz gerekiyomuş ordan servisler istediğimiz yere götürcekmiş. lan bütün tabelalara bakıyorum hiç bi yerde alsancak yazmıyo. bu arada gidiceğim yerin alsancakta olduğunu biliyorum ama adını hatırlamıyorum amk ... neyse abi şoförün teki dedi ki pastahadkaslalksdf nin orda in az ileri yürü alsancak dedi ama pastasjahdashfa neresi işte onu anlamadım çok gürültü vardı. neyse şükür bi yerde durunca yine pastalı mastalı bişey dedi indim orda güvenliğe sordum '' abi böyle eskiden fabrikaymış şimdi kampüs yapmışlar nerde biliyo musun '' diye. az çok tahmin etti dedi ki ilerden alsancak için taksi dolmuşlar var ona bin orlarda dedi neyse bindim taksi dolmuşa son durağa geldik ama adam da bişey demedi.  orda her tarafı bildiği iddaa edilen bi abimizle konuştuk o tarif etti sağolsun. neyse yürüyorum ama işi garantiye alıyım diye her gördüğüme soruyorum '' abi böyle eskiden fabrikaymış şimdi kampüs yapmışlar nerde biliyo musun '' diye. biri dedi burdan 250m ötede. gittim yok .biri dedi burdan 50m ötede.gittim hala yok .. biri dedi az ilerde sağda gittim yine yok tam sövüyodum ki buldum ama nası sevindim lan adını hatırlamıyorum onu hatırlasam taksiye binicem gidicem direk.
resimde gördüğünüz yer mekanın girişi işte nevvar salih işgören eğitim kampüsü. lan bu ismi nasıl kafada tutayım zaten dimi ? neyse hafız girdim bi kaç kişiyle karşılaştım onlar valizimi yukarı çıkarmamı söylediler. çıktım bi baktım bi ton valiz var ama kimse yok. orda organizasyondan birileriyle konuştuk biraz meğer sistemde sorun çıkmış her taraf su içinde falan kalmış onları temizliyolarmış o esnada da insanlara gezmelerini söylemişler saat 6daki akşam yemeğine kadar. bana da izmirli birisi dedi gelmek istersen ben gidicem gezdirebilirm diye de yorgundum oturup sohbet etmeyi yeğledim. baya bi insanın karnı açtı pizza alak dediler öyle karın doyurduk sonra her katılımcı için bileklik yapılıyodu ben de yardım ettim gökçeyle baya bi bileklik yaptık. ardından açılış partisi yapılıcak dendi grup falan gelcek dediler hadi bakalım dedik biz de ... o esnada bi kasa bira geldi neyse dedim açılış ya hani içki vardır tabi . sonra bi kasa daha geldi ... sonra grup üyeleri gelip ekipmanı kurdular bi kasa bira daha geldi sonra böyle jelatinli gibi kağıdı olan bişeyin içinde şarap geldi 5-6 şişe / torba sonra bi baktım bi de rakı var ... bu nasıl açılış lan oldum birden ama süpper eğlendik öyle böyle değil. ben o en yukardaki efes yazısını izmir/efese gönderme olarak koymuştum ama alkolsüz 1 sn geçirmedik organizasyon boyunca lan ... herkes baya bi içti o akşam kusan musan olmuş sağa sola. ben de yatağa kafayı koydum uyumak için birden bi vahiy geldi kalk yoksa kusarsın diye bi 5 dk temiz hava alıp kafayı bi koydum mis gibi uyumuşum. sabah kalktım leş gibi terlemiştim zaten akşamdan dedim duş alıyım. bu arada odalardaki duşların muslukları yok karşıda bi yapı daha var duşları orda almamız gerekiyo. gittim abi açtım suyu bekliyorum ısınsın diye ... bekledim ... bekledim ... bekledim ... lakin ısınmadı. lan dedim ben bu suyla asla duş almam sadece kafayı yıkadım ve çıktım. neyse o gün atölyeler başlıcakmış o saate kadar dışarı çıkalım biraz dediler ve nereye gittik ? tabi ki içmeye. @ izmir/ alsancak deep bar ...
lan daha önce hiç yürütücülü atölyeye katılmamıştım o yüzden 2 tane içtim bıraktım bu mekanda şimdi neyle karşılaşcağımı bilmiyorum kafa olup çıkmıyım hocanın karşısına...neyse burdan da kalktık dediler ki bi hocayla söyleşimiz var. ismi serhat akbay imiş. köyde yaşayan biraz üniversitede hocalık yapmış olan ofis sahibi bi mimarmış anlattığına göre. etkinliğin ana teması kent idi. biz de hocamızla kent sorunları hakkında konuşmaya çabaladık ama 2 taraf da hazırlıksız olunca biraz sıkıntılı oldu bence.
neyse efem az çok konuştuk falan sonra yemek vakti dediler gittik yemek yedik . daha öncesinden kuralar çekilmişti atölyenin kelimelerini , grubu ve hocayı belirlemek için ... ben G2 atölyesinde yaşar üniversitesinde öğretim görevlisi olan Sevinç hocanın kurubuna dahil olmuştum. birileri gelip yemek bittikten sonra Sevinç hocanın atölyesinin başlıcağını söylediler hocanın pek zamanı yokmuş o gün için neler yapıcağımızı belirleyip gitmesi gerektiğini söyledi. sonuç olarak kenti kentliden dinlemeye karar verip röportaj yapmaya karar verdik. bize çıkan kelimelerden 1 tanesi sahnede kentliydi biz de buna dayandık birazcık.
neyse efendim bu gün için işimiz yoktu atölye olarak ve gidip bulunduğumuz yerin karşısında bulunan opetten içkilerimizi alıp içmeye başladım. zaten sonrasında atölyesi biten herkes dahil oldu falan eğlendik bi güzel yine. ertesi gün telefonum kafayı yedi ve res attı kendi kendine o yüzden 11inden önce not aldığım herşey silindi onlar silinmese daha farklı şeyler de anlatcaktım da unutmuşum o kadar çok şey yaşadık ki. neyse efendim geldik 11 temmuz tarihine bu sefer duş almam lazımdı çünkü cidden kendimi kötü hissediyodum ve buuuuuuuuuzzzzzz gibi suyun altına girdim ama nasıl titriyorum lan öyle böyle değil ... sonuç olarak temizlendim. sonra akif bi yerde katıldığı bi atölyeyi yapmak istediğini söyledi
yanda görünen fotoğraf izmirin haritası. bizden istenen şuydu : 2 gruba ayrılıcaz , bi grup karadan yani anadoludan gelip izmire yerleşmek isticek diğer grup ise denizlerden yani yunanistan/ italya neyse oralardan gelip izmire yerleşmek isticek aynı anda. kısacası farklı 2 kültür bakalım boş bi izmire nasıl kent kurucak nelere dikkat edicek kentleşmede ne gibi sıkıntılar çekip bunları nasıl aşıcaklar. aslında ciddiye alınsa çok güzel bi atölye . ama işte ümit ve çağların grubunda olunca çok da ciddi olunamıyo ... efendim biz karadan gelen ekip olduk ve biraz geyik yaptık ... biz 200 yıl önce bi vasiyet buluyoruz ve bize vasiyette bi harita verilmiş oraya gitmemiz isteniyo orası da izmir ... bi tanrımız var balık gibi atlarla yolculuk yapıyoruz falan. baya eğlendik yaparken ama karşı grup çok ciddi yaklaşmış olaya değişik anlar yaşadık.
bu bizim grubun fotoğrafı ... bizim gurubun devlet politikası çok iyiydi peygamberimiz ve dış işleri bakanımız aynı masada oturuyodu ya ...













sağdaki fotoğrafda yaptımız maketler vardı kalesinden tut tanrısına , mancınığından tut zeytin ağaçlarına kadar maket yaptık lan ! herkes mancınığa çok gülmüştü bu arada. neyse bu atölyeyi de böylece atlatmış olduk.
                         
ve evet kampüsümüzde bir de at vardı. lan yazık hayvanın bizden çektiğini pişmiş tavuk çekmemiştir. ata en fazla bu kadar yaklaşabiliyoduk kaçıyodu mal hayvan hemen. biz akşamları içip içip at kovalıyoduk sevgili blog böyle de bi manyağız yani. bi gece cihanla at baya bi kapıştılar adam kilometrelerce kovaladı lan. onu da atlatttıktan sonra sıra geldi sevinç hocanın atölye çalışmasına... dışarı çıkıp insanlarla röportaj yapmamız gerekiyodu biz de bi kaç kişiyle konuştuk. bi su satan çocukla , banka oturmuş 2 gençle , 9 eylül mimarlık mezunu bi çocukla ( ki bu eleman diğerlerinden daha bilgisiz kent konusunda çok garip )  ve son olarak bi yaşlı amcamızla konuştuk ki mimikleri oscar alır o derece sağlam bi amcamızdı. eğer sevinç hoca e-mail olarak yaptığımız son çalışmayı atarsa buraya koyarım onu da siz de izlersiniz insanlar sunum esnasında çok gülmüşlerdi o amcamız çıktığında... röportaj yapa yapa kordona geldik orda biraz dinlenelim diye oturduk ama oturmak o oturmak hepimiz mayıştık kaldık.kampüse döndük ve opetten içki alıp yine içtik. lan opetten o kadar çok içki aldık ki hatıra olsun diye onu bile çektim al : nevvar salih işgören eğitim kampüsü karşısı : 
aha burası her türlü alköl var hele bi ton balıklı sandiviçleri var baya güzel yani. adam 1 hafta içinde zengin oldu lan sayemizde. ve 12 temmuzda foçaya gidiyoruz. sabahın köründe uyandık yine arabaya atladık ve foçaya yola başladık. yaklaşık 2 saat veya daha fazla sürüyo tam da hatırlayamadım lan. neyse hafız işte baya bi gittik yolda kumru yedik bizim burda pohaça diye satılan mal şeyler işte kumru kumru sanki çok bişey mi gibi abartıyolar bi de ya ... ayrıca bu sitemi hep yapıyorum : çiğdem ne amk ? çekirdek onun adı memleketin 80 ilinde çekirdek de izmirde adı çiğdem olsun ... bi toparlanın kendinize gelin lan ! sonracığıma gevrekmiş ... bababababababa lan simiti kıvırmayı unutmuşsunuz biraz da malzemeden çalmışsınız adını da gevrek koymuşsunuz ... gevrek değil o taş gibi ayrıca ıssırıyon ağzın kırılıyo.... ya şimdi ben se... neyse tamam lan sustum ... efendim dediler ki biraz foçayı gezelim sonra denizine gideriz... neyse dediler sakızlı dondurması çok meşhur buranın falan gidek bi yiyek ...
adından da belli olduğu gibi meşhurmuş dediler ... lan trilyonlarca farklı dondurma çeşiti var adamda ben blue sky ( ki içinde ne olduğu hala gizlenen bir sırdır) , franbuaz ve 2 top limonlu dondurma aldım gayet de memnun kaldım. alkışlar nazmi ustamıza ... neyse efem dondurmayı da yedikten sonra sahile doğru gidelim dedik ama şoföre ulaşabilen olmadı adam bıraktı kaçtı sandık bi ara iyi mi? baya bi güneşin altında bekledikten sonra şoför abimiz geldi ve plaja doğru yola çıktık. yolda alınan GASTEden okunan haberde tom kuruz ve deyvıd bekımın birlikteliği yazılıyordu ve cem , süleyman ve fatihle baya bi geyiğini yaptık bu durumun. en son benim '' aslında yakışıyolar lan birbirlerine '' dememle koptuk ve bu mal sohbet sona erdi.

evet gittiğimiz foça plajı burasıydı. lan gittik bi hep beraber girdik neyse yüzdük falan benim ayakların 2sine de kıramp girdi amk nasıl acıyo ama ayrıca 2 kere de parmağıma girdi. niye öyle oldu hiç anlamadım. hafız sonra bi çıktık sohbet ettik bişeyler yedik falan , dedik bi daha gireriz daha var ... sonra abi birden sörvayvır çekelim lan dedik baya da fikir çıktı ortaya çekimlerle uğraşırken bi kere daha giremedim tadı damağımda kaldı denizin lan deniz anasından eser yok o çok iyi bi kere. altı biraz yosundu ama o da çok şeyapmadı yani.
al sana sörvayvır baykuşlar ... yakında videosunu da montajlıcaz bu sadece teaser fotoğrafı. ( EDİT :  video hazırlanmış lan facebooktan baykuşlar toplanıyor! grubundan bulabilirsiniz şimdi yüklemekle uğraşmıyım ) konseyinden tut dokunulmazlığa kadar çektik lan. çok eğlendim olm çekerken öyle böyle değil. neyse gidince direk duşa koştum çünkü bi daha giricez diye duş da almadım plajda tuzlu tuzlu gittim o kadar yolu. ardından aydın diye bi hocanın atölyesine seçildik ama adam baya bi ders verir gibi konuştu 1 saat ve kaçtı... kaçtı derken ciddiyim kaçtı ve bi daha gelmedi atölyeye onun yerine gamze isminde bir iç mimar bizim yürütücümüz oldu. bu atölyede birisi bize izmirde asansör denen bi yeri anlattı biz de orayı kurgulayıp çizimlerini yaptık. daha sonra bu çizimleri belli edicek şekilde kestik ve spreylerle üstünden geçip duvarda iz bıraktık anlatınca pek olmadı sanki görün öyle anlayın.
bu da ben atölye çalışmamı yaparken.
not : bunu spreylemedik oraya çünkü çok salakça oldu :(
gördün ? aha böyle şeyler işte. orda bina şeklindekiler bizim şablonlarımız işte. bu arada aydın hoca bizi terk ettikten sonra zeynep isimli aslında biraz kafa ama cıvık bi kadın olan bi yürütücünün atölyesine katıldım ucundan. kadının tarzı değişik gelmişti ilk zaman da sonradan ne mal olduğu ortaya çıktı baya nefret etti bütün millet kadından. neyse bunun alsancağın arka sokaklarına yine bu şablonlar gibi şeylerle resim yapıcağını öğrendim ben de katılmak istedim. 1 gün sonra yapılıcaktı tabi ki daha hazırlık aşamasındaydılar. neyse o gün serkan bi baykuş şablonu yaptı millet tişörtlerine yaptı o resmi ama ben de tabi '' olm tişörtü niye batırıyım ki koluma çizdiririm '' kafası olduğundan şöyle bir şaheser çıkarttım ortaya : 
gözü yok hafız uyuyan baykuş o. ben hiç uyuyamadım etkinlik boyu bari o uyusun diye gözlerini kapalı yaptım ... o kadar da hayvan severim yani. sonra da kordona gittik biraz orda içip sonra kampüste devam ettik falan.ertesi gün enteresan bi şekilde su az da olsa sıcak geldi ben de şaşırdım. güzelce duşumu aldım ve atölyeler için çıktım da daha varmış meğer neyse karnı acıkanlar olarak yemek yiyelim dedik ismi alavara olan bi yere götürdüler bizi hem çok iyi makarnası var hem de ucuz dediler. dedikleri kadar varmış lan kola makarna 5 lira verdik ama makarna aşırı lezzetliydi lan. tabi ki lezzetini veren üstündeki sosu canım sende ... o sosu ilave getirtebiliyosun istediğin kadar veriyo adam sana o da çok iyi. neyse abi biz yemeğimizi yerken yan masada bi hareketlilik oldu birileri geldi yeni yanlarına oturdular falan birden ingilizce bişeyler söylenmeye başladı. aha bunlar kim la diye döndüm 1 tanesi yabancı uyruklu kızmış yeni gelenlerden onla konuşuyolarmış falan. ama .... bir eleman vardı ki kendisi ingiliz toplumundan bile bi haber sanırım ... lan adam kız ilk geldiğinde '' BUYRUN SİT '' dedi ya !!! sonra kendi kendine dert yanıyo lan buyrun sit demicektim diye ... neyse abi biz masa olarak bu elemanı dinliyoruz ama yarılıyoruz ve masalar dip dibe kesin ona güldüğümüzü anladılar yani. ama olsun abi çok komikti. sonrasında yine türkçe ingilizce karışık bişey dedi 3 kişi duyabildi bizden onlar bi koptular sonra bize de söylediler bu sefer hep beraber koptuk falan o şekil ... abi işin komik yanı aradan saatler geçti biz alsancakta takılırken ümit ve ceren aynı anda bu elemanı gördüler arkaya dönüp bakın bakın o diceklerdi ama ben de görmüştüm zaten herkes elemanı görünce yine koptuk biz koptuktan sonra eleman dedi ki ''  ORDA NAMBIR FOR DEMİCEKTİM YA ÖYLE DEMESEYDİM OLCAKTI '' çok kafa patlattık neye nambır for demicekti acaba diye genel kanaat kıza yavşadığı ve numarasını vermeye çalıştığı üzerine oldu ... ulan çocuk okuyosan sen çok yaşa emi süper adamsın .... bu olaylardan sonra birden birileri voleybol oynamaya kalkıştı ben de ne zamandır oynamıyorum dur bakalım unutmuşmuyum ki dedim ... sikiyim ya ... olm o kadar kız olcaklar bi de gram çakmıyolar voleyboldan ... fileye gidiyoruz maç olsun diye çember yapıp pas atalım diyolar ya ... bi kaç tanesi normal düzeydeydi onlara lafım yok da bi kaç tanesi içler acısıydı ya ... yazıklar olsun lan . gerçi abi suç bizde bence biz lise bahçesinde sabah akşam voleybol oynuyoduk maç şeklinde. bide hayvan gibi oynayan adamlarla oynayınca baya öğreniyosun bunlar sokak köşelerinde yapılan paslarla kısıtlı kalmışlar belli ki ... hevesim kursağımda kaldı sonuç olarak adam akıllı oynayamadan geri döndüm. ertesi gün yoğun bi atölye çalışması atlattık ama benim için akşamı önemliydi yine kordonda içtikten sonra sprey boyalarla kordonun ara sokaklarına boyama yapıcaktık. herkes kendi şablonlarını kaptı spreylerimiz aldık ve başladık. o esnada 2 tane ablamız geldi ingilizce öğretmeni olduklarını söylediler. yaptığımız şeye özendiler ''keşke üniversitede olsaydık biz de '' falan dediler. sonra 1 tanesi beyaz tişörtünün arkasına maymun şablonunu yapmamızı istedi onu yaptık. ardından baya yorgunduk tam arabaya atlayıp gidicektik ki taksinin birinden biri el kol yapıyodu. kim la bu denyo acaba dedim meğer cihanmış. nihanlar Zeus'a gitmişler onlar da gidiyomuş bizi de çağardılar. durur muyuz koştuk hemen...
bahsi geçen mekan burası. burda biz çok duramadık ama nihanlar durmuşlar baya canlı müzik falan varmış. hatta boranın dediğine göre çok iyilermiş basscısının iyi olduğunu anlattı biraz. neyse bi bira içtim orda sonra çıkmamız gerekti tam neden olduğunu anlamadım ya saat geç olmuştu ya da çok gürültü çıkardığımız için kovdular ... umarım ilkidir. ardından da az ötesindeki ismi çok tuhaf olan öküz bara gittik. garsonlarının üstündeki tişörtte öküz team yazması da ayrı bi ironi. orda en başta yorgunluktan ümit ben çağrı bahçe gibi olan kısmına gidip oturduk biraz sükunet için. sonra çağrı çaktırmadan kampüse kaçmış. ben de çağrıya bi bakıyım diye içeri girdim müziğin temposundan başladım kopmaya. yine baya eğlendik sonra ben öküzdeki bira altlıklarından birini arakladım. evet burdan açık ihbar hırsızım ... hatıra olsun diye arakladım ama inan kötü niyet yok yani.ardından kampüse gittik ve uyku. bu arada para suyunu çekmişti son güne geldik akşam kapanış partisi var dana gibi içicez yine ve cebimde 55 lira para var ki daha dönüş biletini almadım ... bilet 45tl bu arada. hemen lojistik destek sağlandı ve bilet başkaları tarafından aldırtıldı. o yüzden o biletin fotoğrafını çekemedim. adama şimdi '' ben blog yazıyom da bana virseniz ya o bileti hiihi kikiki '' yapamazdım heralde ... neyse hafız günler önce kapanış partisinin sponsoru tuborg olcak demişlerdi. yani biranın dibine vurucaktık yine ama son anda aksilik falan olmuş sanırım yatmış o iş. dediler ki karaoke yapalım. o da güzel olur kalabalığız çünkü baya. sonuç olarak kaos karaoke bar diye bi yere girdik hem alkol var hem karaoke dj mj de var oh mis. neyse yine girmeden önce kordonda 2şer attık gittik tabi içerde pahalıysa göte kaçmasın mantığıyla... içerde de şat atalım dedik. biraz şarkı söledikten sonra attık şatları. lan tekilanın tadı çok iyi ya öyle böyle değil ... 3 tane falan orda attım çünkü dediler ki daha bi yerlere daha gidicez. sonra gittiğimiz yerde kafa olup gezmeyelim dimi ? karaokede vodoo chlid söyledim lan bu arada. dj'imiz mızıkayla çalabiliyomuş o şarkıyı o çaldı ben söyledim falan iyiydi baya. oynarken kan ter içinde kaldım yemin ediyorum o kadar başka yerde terlemişmiydim hatırlamıyorum ya .
bu da kaos karaoke denen yerin fotosu ve bizim grubun küçük bi kısmı. burda baya güzel eğlendik ama mekan kapanıcaktı bizim de başka bi yere geçmemiz gerekiyodu direk öküze gidelim dendi. gittik öküzün dji yokmuş yani otursak öyle mal gibi sadece oturcaktık. bize eğlence müzik lazım tabi. neyse orda bi eleman gençler mekan mı arıyosunuz dedi evet dedik o bizi bi yere götürdü ismi cokteyls olan bi yer. uygun fiyat da yaparız kalabalıksınız dedi. neyse gittik oraya mekana girmeden önce bi kokareç attık çağrıyla falan. sonra bi gittik sex on the bitch veriyolarmış bedava.

(sağ taraf da cokteyls bu arada )oh mis içtik onları bi güzel sonra müzikle koptuk baya. barın oraya çöktük ve 3er 4er şat attık. adam şişeyi kafama dikti lan olmeca silver amk orda sarhoş olsam hesabını kim vercek ayıp !!! abi alkolün sınırı olmayınca bi kaç arkadaş baya gitti. saat 3te mekandan çıktık 6da ben yatağa kafamı koymuştum. 3 saat boyunca '' kussalar açılcaklar '' geyiği dinlemek zorunda kaldım. sonra adamlar ellerini yüzlerini yıkasınlar temizlesinler diye bornova sokağına daldım. izmirliler veya gitmişler bilirler. travestisi meşhur yer orasıdır işte. taaa sonunda bi tekel varmış oraya gittim göt korkusuyla. çok acı bi tecrübeydi benim için. lan çok tiksinçler anasını ... neyse sonuç olarak ayıldılar ve uyuduk ertesi gün 3de otobüsüm vardı eskişehire . vedalaştık ve geldim. lan bu arada yine koltuk numaram 34dü tırstım yine o kasanın arkası olcak diye de değildi şükür. vesselam ...

Yorumlar