Dursun Zaman

Ooov evet yine ben. Sıkıntıdan bişeyler karalıyım dedim sevgili blog ama yazacak birşey bulamadım ve Ferdi'ye danıştım. Sağ olsun o da zamanı durdurmak istediğim anları yazabileceğimi söyledi. Ee ben de güzel buldum fikri ve başlayacağım bakalım. Ama diyim şimdiden o kadar klasik şeylere girmeyi düşünmüyorum. Yani birisine sorsanız '' abi ne zaman zamanı durdurmak isterdin ya ? '' diye fix alacağınız cevabın içerisinde bi aşk kırıntısı olur. Bense farklı şeylerden bahsetmek istiyorum. Evet düşündüm ve zamanın durmasını istediğim birden fazla anım olmuş. Birincisiyle başlayalım o zaman :

1 - Evet doğru bildiniz. Bu fotoğrafın çekildiği an. Haklısınız o zaman diliminde aklım başımda değildi yani zamanı durdurma özelliğim olsa bile bunu yapamazdım sanırım ama büyüdüğümde bana gösterilen bu fotoğraf gerçekten zamanın durması gereken bi anmış. Peki neden ? Yani bunun sanırım bi çok sebebi var. Bunlardan bi tanesi babaannesini bu dünyadaki herkesten daha çok seven bi insan olmam olabilir. Kendisi vefaat etti efenim evet. Ayrıca size pek birşey ifade etmez belki ama bu kare çekilirken oradaki ortamı düşünemiyorum bile. Belli ki ortamda herkesin yüzü gülüyor. Babaannem zaten torunlarını çok seven bi kadındı. Ee benim tipim zaten belli ne kadar eğlendiğimi sözcüklerle ifade etmek de saçma olur sanırım. ( ha evet o salıncaktaki mal benim efem ) Fotoğrafı çeken şahıs da ya annem ya da babam ki onlar da baya eğlenmişlerdir diye düşünüyorum. Yani hep derim '' ulan benim adım Mesut '' diye. Mutlu olmak ve insanları da mutlu edebilmek güzel birşey. Keşke babaannem yaşasa ben hep çocuk kalsam salıncakta sallansam ve daha bir sürü şey...

2- Bu da benim lise zamanlarımla alakalı bi durum. Efendim biz sınava hazırlandığımız dönemde yani 12. sınıfın sonunda okula pek gitmezdik. Yani benim heyet raporum vardı sınava çalışmak için alınmış bi rapordu. Ama benim en yakın arkadaşlarım okula gelmeye devam ediyorlardı. Çünkü ev şartlarında çalışmak onlar için pek güzel bi durum değildi. Zaten okul bomboş olduğundan gelip rahatça çalışabiliyolardı. Ee onlar hep yanyanalar ben de evde mal gibi ders çalışcam öyle mi ? Yemezler ... Ben de okula uğrardım hep zaten evime 3dk yürüyüş mesafesindeydi okulum. Bi gün yine bomboş okulda sadece 5 kişi falandık. Ders çalışmaktan da canımız o kadar sıkılmış ki okulda saklambaç oynayalım dedik ...!? Evet koca lisede saklambaç oynadık. Bi ebenin değişmesi yaklaşık 4 saat sürüyodu. Burdan Kübra'ya seslenmek istiyorum. Abi elinde testlerle saklambaç oynamak nedir ya ? Ulan kızı biyoloji sınıfında sobelicektim bi baktım oturmuş test çözüyo ... Bu mallar beni nası olsa bulamaz diye düşünüp boş zamanı değerlendirmiş kız hemen ... Şaka mısın ulan ? Gerçi benim ebe olduğum oyun çok kolay bitti. Hepsini tek tek telefonla aradım. Saflar sessize almamış hiç biri telefonunu. Ee okul bomboş olunca da her yerde yankı yapıyo telefon sesi. Bi işte Kübra'yı bulamadım o da test çözüyomuş. Kızı görünce napcağımı şaşırdım ebeleyemedim bile zekasına hayran kaldığım için. Velhasıl lisedeki arkadaşlarımı çok severim onların yeri hep bende ayrıdır. Ne kadar araya mesafeler girmiş olsa da ne kadar sürekli haberleşme halinde olamasak da ben hep en çok onları sevdim lan. Ve o gün o kadar eğlendik ki tüm dertlerimiz tasalarımız bi anda yok oldu. Sınav stresinden bi nebze de olsa (!) kurtulmuştuk. Sonuç olarak çok sevdiğim lise arkadaşlarımla okulda saklambaç oynadığımız o gün zaman durabilirdi. Okulda sadece biz olurduk ve hep eğlenirdik. Kübra,Filiz,Merve ve Ferdi'ye sevgilerimle ... ( mektup gibi oldu ya la )

3- Ve evet yine lise arkadaşlarım... Bu kısımda iki olayı birden özetlemek istiyorum. Birincisi Ferdi'yle birlikte yaptığımız Ordu çıkartması. Filiz'imizin yanına gitmiştik. Merve ve Kübra'yı da çağırdık ama müsait olmadıkalrı için gelemediler. Ben Balıkesir'den Ferdi de Eskişehir'den yola çıktık. Zaman dursaydı dediğim o an ise Ordu sahilinde içtiğimiz andı. Hava gayet güzel , önümüzde deniz , üstümüzde yıldızlar , elimizde vodkalar , yanımda en sevdiğim iki insan ... Ve tabi ki Kübra ve Merve'yi telefonla arayarak hasret giderdik. Aslında orda 5 kişiydik anlıcağınız. Bu anı ve birazdan anlatıcağım şeyi özel yapan şey ise lisede kurulan bir arkadaşlığın üniversitede daha da gelişmesi ve birbirimize verdiğimiz değerlerin farkına varmaya başladığım anlardı bu anlar. Eskişehirli 3 arkadaş Ordu'da buluşup içiyorlar. Ve atmosfer şahane ... Bunun aynısı ama ilave olarak yanımızda Kübra'cığımın da olduğu versiyonu ise Isparta Eğirdir Gölü turu ... Yine bigün Ferdi'yle dedik ki hadi Isparta'ya gidelim. Filiz ve Merve ye de haber verdik Merve yine gelemedi malesef ama Filiz'i ayarttık bu sefer o da geldi. Ve kalktık Eğirdir Gölüne gittik. Oturduk kolamızı çekirdeğimizi aldık ve eğlendik. Bu anları durdurmak istememin sebebi de o anlar içerisinde hiç bi sorumluluğum olmaması yani herhangi bi dertle uğraştığım zamanlar değildi o anlar ve en sevdiğim insanlarla güzel vakitler geçiriyor olmamdır. minimum sorumluluk , maximum eğlence ... Daha ne ister ki insan...

4- Bu da benim yalnızlığı aslında seviyo olmamla alakalı bi an. Efendim Ailem hala sigara kullandığımı bilmiyor. Bilmelerine gerek yok diye düşündüğüm için saklıyorum. Üzülsünler istemiyorum özetle. Ayrıca ben akşamları yaşamayı daha çok seven bi insanım. Zaten şair olsam gece şairi olurdum kesin onda bi sıkıntı yok yani. Neyse yine bi yaz memlekete döndüm ve akşam saat 8 gibi uyanıyorum ve sabaha kadar takılıyorum kendim. ee sigara içmem gerekiyor tabi ben de arkadaşıma gidiyorum bahanesiyle dışarı çıkardım hep. Gece 2-3-4-5 ... Bizim mahalle Eskişehir'in kenar mahallesi sayılır o yüzden o saatlerde dışarda insan görmene imkan yok. Bir ben bir de benim sokak köpeklerim Pamuk ve Sarhoş. Yavrum onlar da benim başıma bişey gelmesin diye hep benle gezerler. Nereye gitsem gelirler peşimden. Ben de Gökhan'ların garajına sakladığım sigara paketimi alır gece karanlığında bomboş sokaklarda yürür köpeklerim eşliğinde sigara içerdim. Telefonum ve kulaklığımı da alırdım. Arkaya güzel bi müzik ... Tadından yenmicek anlar onlar benim için. Haa zaten bunu sürekli yapabilirsin ne var ki bunda ? dicek olabilirsiniz ama sigara içtiğimi ağabeyime söyledim zaten o yüzden artık dışarı çıkmama gerek kalmıyo yani evde içiyorum. Ayrıca bi kaç kere denedim ama o tadı alamadım yani evde birileri zaten sigara içtiğimi biliyo ama ben dışarda içiyorum... olmadı yani o tadı vermedi o günlerden sonra.

Bunlar güzel olanlardı peki ya kötü olanlar ?

1- Efendim benim çok fazla kuzenim var ama nerdeyse hiç birisiyle görüşmem bile. Ancak eskiden aile nereye sen oraya mantığı olduğu için bizimkiler nereye giderse peşlerinde abimle beni de sürüklüyolardı. Biz büyüyünce kalmadı tabi o olay haliyle. Yine bi gün Osmaneline gittik. Akrabalarımızın bi kısmı orda yaşıyo. Haliyle orda da bi kaç kuzenim var. Ben de sanırım orta okulda falandım daha o yıllarda. Furkan denen itoğlu itle geziyoduk bu bi pencerede kadın gördü böyle kırmızı elbiseli falan hemen kadın hakkında fantazi kurmaya başladı. Ee daha cinsiyetinin gerekliliklerini yeni yeni fark eden insanlar olduğumuz için ben de ondan geri kalmadım ve bi kaç fantazi de ben kurup bunları dile getirdim. Getirmez olaydım ... Meğer bu sinsi şeytan planını çoktan yapmış bile ... Neyse efendim eve gittik baya herkes orda sohbet muhabbet. Herkes derken annem babam teyzemler vs. vs. Bu durdu durdu '' Mesut bi tane kadın hakkında böyle böyle dedi hihihih '' yaptı ... Ulan var ya ... Yani bi ara utancımdan kafamı götüme sokacaktım yani öyle böyle utanmadım. PİÇ!!!!! Ben her ne kadar '' ya o da böyle böyle dedi yaaa :( '' desem de ilk bomba ondan gelince herkes onun etkisinde kaldı. İT bi de nası gülüyo ya ... İşte o zaman zaman dursun istedim ve zaman durmuşken önce o Furkan'ı sonra da kendimi öldürmeyi planladım. Ama durmadı lanet zaman ... O günden sonra doğru düzgün sex hayatım olmadı lan benim İT ! Nası etkisinde kalmışsam artık. Neyse kötü bi zamandı unuttuk gitti vesselam ...

2-Efendim madem kuzenlerden başladık bir diğerinin marifetiyle devam edelim. Bu da Burcu'nun bok yemesi. Efendim teyzemler Bursa'nın Gemlik ilçesinde oturuyorlar. Biz de ailecek her yaz hem onları ziyarete giderdik hem de gitmişken bizi denize falan götürürlerdi. Yine ya ben orta okula gidiyorum ya da ilk okula tam kestiremiyorum. Neyse efem bi gün denizden geldik eve yemek yedik vs. vs. sıra geldi uyumaya. Biz 4 çocuğa yer yatağı yaptılar. Bahar abla, Burcu , ağabeyim ve ben yatıyoruz. Neyse sabah bi uyandım ki altımda bi ıslaklık var ... Bi baktım bütün eşofman ıslanmış benim ... Anneni ... Ulan ben tam altım niye ıslak lan diye düşünürken annemle teyzem salona girdiler bana bakıp gülmeye başladılar falan ... Onların sesine ağabeyim falan da uyandı bana bakıp gülüyolar. '' altına mı işedin Mesut ahahahah '' diye ... Ulan nası olur imkan yok altıma işememe ... Ama işte suyla haşır neşiriz ya sürekli deniz falan ola da bilir lan aslında diye düşünmeye başlamıştım. Anaaam ulan kazık kadar olmuşum hala altıma işiyorum diye nasıl utandım var ya ... Ha bu arada biraz önce anlattığım piç Furkan da liseye kadar altına işedi ha onu da demeden geçmiyim. Naylon sererdi teyzem hep altına piçin... Neyse konumuza dönelim. Dediğim gibi ben yine yerin dibine girdim gebercem utancımdan. Yine '' ulan şuan zaman durmalı ya :( '' dediğimi hatırlıyorum. Ama bi kaç saniye sonra Burcu girdi içeri. Ulan şükür ki teyzem dikkatli kadın da Burcu'nun eşofmanlarını değiştirdiğini fark etti. Dedi ki '' Burcu sen niye değiştirdin eşofmanını '' . Burcu da öyle bi kaldı tabi .. Sonra çamaşır makinasına bi baktılar ki Burcu'nun eşofman sidik içinde ... Ulan meğersem bu gece işemiş işemiş sonra kalkmış eşofmanını değiştirmiş ve işediği tarafa beni itmiş.... Benim işediğimi düşünsünler diye ... Bak sen şeytana ... işin aslı ortaya çıktı da kurtuldum o suçlamadan. Vay arkadaş bu kuzenlerimden ne çektim ben ya ... Sonra annem diyo ki Bahar ablanın düğünü var gitcen mi ? Sence ? Ulan gitsem kim bilir ne gelcek başıma ... Kuzen sevmiyom ben anlıcağınız.


















Yorumlar