King Of Pastırma= Kayseri : lan UMÖB 12 ye beni de seçmişler. he ya kayseriye gidicem birazdan bol bol fotoğraf çekip aklıma gelen şeyleri not edicem ki sonra geldiğimde yazabileyim dimi. bu arada az daha seçildiğim halde gidemiyodum.beni sürekli aramış bu organizatörler ben balıkesirdeki emlakçılardan biri arıyodur diye açmadım hiç bu olay tamamen aklımdan çıkmıştı. sabah seda söyledi sen nasıl gidiyosun kayseriye diye de ne kayserisi dememle aydınlatılmam bir oldu. neyse bakalım vereceğim 200 liraya değicek mi yoksa lanet olsun bursumu yedi mallar mı dicem göricez...
yazıma edit diyerek başlamak istiyorum : evet şuan evimdeyim yani geldim kayseri'den. ilk olarak 200 lira verdiğime değdi mi onu söyliyim... değil 200 , 1 milyar bile verebilirdim bu organizasyon için o kadar diyorum bak. hafız bu kadar dolu , eğlenceli ve öğretici bi organizasyon yok ya. sırf edindiğim arkadaşlar o sıcak ortam bile trilyonlara bedeldir yani. ( çok mu duygusal oluyorum lan ben git gide ? )
neyse efendim kısa özeti geçtim şimdi günleri tek tek özel olaylarıyla anlatayım sizlere.
-- Bavulumu topladım ve kayseriye gidiş güzargahım eskişehir-ankara sonrasında ankara-kayseri olıcaktı. eskişehirden hızlı trene binmek için yola çıktım . lan dakka 1 gol 1 kafam o kadar allak bullak olmuş ki o hani merdivenlerin yanlarında valiz taşıma eğimleri var ya engelliler için yapılmış gibi aha işte oraya valizi koydum aşağa doğru inicektim ama birden bi baktım ben de o eğimdeyim ... lan buzun üstünde aşağa doğru koşar gibi oldum yeminle kırk merdivenlik yerden takla atarak inicektim geberip gidicektim orda o olcaktı. ( aha az daha ölümüme sebep olacak olan trenin bileti )
neyse ciddi ciddi tırstım orda da sonra coolluğumda ödün vermedim salına salına yürüdüm peronlara. lan trene bindim müziği açtım çat ankaradayız dedi. 1 saatte vardık daha ne olduğunu bile anlamadım. daha öncesinde ankaralı arkadaşlarımdan birisine sormuştum hızlı tren istasyonundan aştiye nasıl giderim diye bi ton şey söylemişti halbuki bi indim sincanda hızlı tren istasyonunun tam önünden kalkan ve direk aştiye giden dolmuşlar varmış... (!?) organizatörlerin önerisi üzerine süha turizm denen firmadan aldım biletimi.
( sağdaki de bacaklarımın ağrısına sebep olan lanet turizm işletmesinin bileti ). neyse hafız yarım saat sonra kalkıcakmış zaten otobüs biraz aştide bekledim sonra bindim otobüse. en arka koltuğun cam kenarlarından birisi benimdi. en sevdiğim... yolculukta ata demirer'in eyvah eyvah'ını izledim biraz , az biraz da harbi define diye bi komedi filmi vardı onu izledim sonra müzik dinlemeye devam. o değil de lan bu kayserililer otobüsde yiyecek servisini kafada oturtamamışlar amk. kadın geliyo önce '' ne içersiniz'' diyo '' kahve '' diyorum sadece bardak veriyo ve kayboluyo. sonra engin otobüsün ucunda bir hostes gözüküyo ve bu sefer de '' yiyecek olarak ne alırdınız? '' diyo '' kek varsa iyi olur '' diyorum ve kadın yine kayıp. bi ara polise haber vercektim bu kadını birileri belirli aralıklarla rehin alıyo diye. neyse bu sefer de elinde sıcak su kasesiynen geldi ablamız kahvemi içmeye nihayet başladım. yolculuk bittiğinde yani kayseri otogara indiğimde servisler istediğimi yere götürüyolarmış ben de dayına dedim '' benim KYK'ya gitmem lazım hangisine bincem? '' dayın '' KYK ne gülüm '' gibi abuk bi tepki verdi. '' ya hafız işte kredi yurtlar kurumu böyle üniversitenin öğrencilerinin kaldığı bi yer '' diyorum yok yine anlamadı adam sonra '' tam olarak nasıl bi yer ya biraz daha anlat bi çıkartamadım '' dedi '' abi işte yurt ya böyle nasıl anlatıyım bilemedim ki '' dedim ve adam beni zıvanadan çıkartan o cümleyi kurdu dedi ki : '' heh gülüm sen yurt desene ben de 2 saattir ne anlatıyo bu diyorum '' .......... lan gavat ! bak sinirlendim ya tekrar ulan kredi yurtlar kurumu tamlamasındaki YURT kelimesinin nesini anlamadın acaba sen ? neyin kafası servisçi dayı ! zaten herife dedim beni yurtta indir adam bastı gitti herkesi bıraktı evlerine ben de zannediyorum daha var KYK'ya meğer mal beni unutmuş !!! hayda dedi '' geride kaldı KYK dur ben seni geri götiriyim '' ....zahmet ediyosam inip yüriyim abi ben sen şeyapma dicektim bi ara ... neyse ya indim sonunda geldim KYK'ya ilk ibo karşıladı beni ama o zaman ibo olduğunu bilmiyodum tabi adının. bunlar bi yerde toplanmış muhabbet ediyolar. lan dedim bunlar ne ara geldi de kaynaştı? meğer herifler daha öncesinden birbirlerini tanıyolarmış az çok. ben de hemen eşyaları attım gittim yanlarına biraz sohbet ettik ama yol yorgunluğu hat safhada idi dedim ben yatar... bi koydum kafayı direk uyumuşum. sabah 9da kalkamız gerekiyodu bi yerlere gidicekmişiz. neyse kalktım hafız duş alıcam aldım eşyaları gittim duşlara suyu açıyorum su ısınmıyo... lan bekliyorum ısınmıyo... gittim bütün duşları açtım bekliyorum hiç biri ısınmadı anasını satıyım. ben de sokarım böyle işe dedim sadece kafayı yıkadım ama su buz gibiydi kafam dondu amk. sonra atladık bi minibüse belediye binamsı bi yere geldik ilk konuşma yapılıcak diye tahmin ediyodum lakin ki öyle oldu. kayserinin teması '' zamansız '' idi. bu konuyu tartıştık biraz.
aha kendimi ve serkanı da ifşa ettim. bu karede konferansa ara verilmişti ve serkan bize Mısırın tarihi ile ilgili brifing veriyodu. neyse günün ilk organizasyonu bitmişti. ordan da abdullah gül üniversitesinin mimarlık bölümü olarak restore edilen bi fabrikaya götürdüler bizi türkiyenin en büyük fabrikalarından birisiymiş zamanında. ismi '' sümer bez fabrikası''. ben hep gezelim tozalım modunda olduğumdan mimari şeylere çok şeyapmadım ya açıkcası fotoğrafını çektim geçtim de o gün yanıma almamıştım makineyi. sonrasında gençler bizi muhteşem bir manzarası olan dağa götürdüler ve mangalda sucuk yaptık yedik... aman tanrım yok öyle bir zevk ya zaten sucuk süper bi de ortam çok iyiydi dadundan yinmez yani.
bakar mısın hafız çok güzel dimi ?
neyse yimağı yidikten sonra yurtlara dağaldık.( lan gerçi o kadar dolu geçti ki 1 hafta cidden arada bişeyler atlıyorum gibi geliyo ya hadi hayırlısı ). yurda gittik tabi bende hala yorgunluk var ben yine yattım çat diye. bu kamiller halısaha falan yapmışlar bi kötü oldum lan. gerçi herkes yatınca ben de tekrar yattım. sabah kalktığımda duştan sıcak suyu almayı başardım ! bu arada adamlara nereye gidicez abi diyoruz gidince görürsünüz diyolar ulan yavşak herifler nasıl merakta bırakıyolar bi görmen lazım konsept '' zamansız ''dan birden '' mekansıza '' geçti illet oldum ya. herşey muallakta ne yapcan nereye gitcen kaçta gitcen herşey onların elinde. neyse yine sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra arabalarla Gevher Nesibe Şifahanesi denen bi yere götürdüler. bundan 800 yıl önce yapılmış bi yer ve yüzyıllarca akıl hastalarını tedavi eden bi hastahane olarak işlev görmüş. su sesi ve musiki kullanılırmış tedavilerde bu yüzden ortamın çok sağlam akustiği var lan öyle böyle değil.
aha işte böyle bişey genel olarak o ortada su akıyomuş zamanında revakların gerisinde odalar varmış falan filan neyse işte bunları salla. lan o değil de bu şifahanenin hikayesini anlatıyım kısaca çok sağlam. zamanında selçuk hükümdarının kız kardeşi bi askere aşık olmuş ama abisi bu birlikteliğe izin vermemiş askeri sürgüne yollamış. sonra bu asker orda ölünce kız da aşkından ince hastalığa yakalanmış ve vasiyetine böyle bi şifahane yapılmasını da eklemiş. yazarın bu dörtlükte anlatmaya çalıştığı şey : '' ben çektim gençler çekmesin ''.... kayseride hocalık yapan bi herif de gitar çaldı ortamın akustiğini kavrayalım diye de guns n roses çalmıcaktı işte orda.... neyse öğle yemeğini ayak üstü yedikten sonra okula gidip gördüklerimiz hakkında biraz tartıştık falan filan... sıra geldi akşam yemeğine ... yine manzarası olan bi restorana gittik. yemek masasında çok bekleyince gözüm doydu herhalde yiyemedim amk yemek falan. olsun sohbet ettik baya bi o iyi oldu.
sağda da o masanın bi karesi bulunmakta. ulan alper değişik adamsın ya hemen poz vermiş ne ara gördün de ...aha işte bu günün akşamı ben de dahil oldum halısahaya. ama çok sinirliyim lan. olm versinler futbol topunu kramponu sonra herkes sussun futbol konuşsun. amk çıplak ayaklarla ve voleybol topuyla maç yapıyoruz lan !!! lan bak çok sinirlendim yine ya gerzek topa vuruyosun uçuyo havadan geliyo kontrol edemiyosun kafa vurcan rüzgar esiyo top siktirip gidiyo affedersin. illet oldum da şükür o kadar iyi kimse yoktu ordan yırtıyoduk. bi ara top oynamayı bırakmalıyım diye bile düşündüm lan kendimi beceriksiz sandım. bu geceden sonra 2 gece daha aynı şekilde maç yaptık ilk 2sinde içerisinde bulunduğum takımla birlikte malup düştük. lakin ki son gün sinan , alp ve kerem'in istanbula dönmesi gerekiyodu ve son maç için ortaya iddaa kondu. tabi ki baklava.... mevzu baklava olunca biz bunlara bi koyduk... nazif reyis serkan'a durup durup '' tabi sen hep iyi oynayanları aldın '' diyomuş o baya bi geyik oldu aramızda... neyse efem bize şu resmi olan akşam yemeğinden hemen önce bi harita verilmişti. bu harita şehrin merkezini gören bi harita ve belli noktalar işaretlenip nereler olduğu arkasına yazılmış ve bizim buraları gidip gezmemiz isteniyo. rastgele gruplar belirlenecek ve belli bi saate kadar hepsini dolaşmamız istenicekti.
işte harita solda sağdakiler de o haritada gösterilen sayılı yerlerin nereler olduğu...neyse işte kalabalık bi grupla gezdik bütün yerleri en son organizasyon sahipleri kafaya göre bi yerde yemek yiyebileceğimizi söylediler ben de ne zamandır burger yemiyodum ( şimdi böyle diyince bağımlı obez ergen gibi oldu ama çok şeyapma ) kayseri forum'da burger yemeye gittik hep beraber. bu arada güneşten cayır cayır yanmaya başlamıştım bile... ardından ukraynalı bir mimar abimizin konferansına katıldık. aha şu yaşlı abimiz olur kendileri.
lan konferansta herkes uyumuş şerefsizler bana niye söylemiyosunuz ben de uyurdum ya onca zaman inglizcemi denedim boşu boşuna bakalım anlıyo muyum adamı diye yazıklar olsun....
bu kamil konferansı bitirince dediler bi yerlere gidip bişeyler içelim falan filan yine foruma gittik lan ... ne forummuş arkadaş. ben hazır gelmişken bi tişört alayım lan oldum gittim '' gonzolu'' tişört aldım. sonra terasa çıktık muhabbet edelim diye. falan filan derken forumdan çıktık.
en ön sağda cilveli nazif , yanında alper , arkasında manyak göker , gökerin yanında seda , BEN , tam arkamda çınaaaaaıııaaarr , yanında dilara onun yanında aha cihan bu işte , daha arkalarda alp , sinan , ahmet , harullah ve adını unuttuğum 2 genç kızımız ... ( mahmut yanda napıyo lan fail biz nereye gidiyoz adam nereye amk ) edit : amk ben baranı sonradan fark ettim şu en önde gözlüklü gavat varya böyle ağzını bi tuhaf yapmış aha o baran )
devamında mimarlar odasının '' ısmarladığı '' yemeğe gittik ve abuk subuk bi yemek geldi önümüze dürüm desen dürüm değil böyle değişik her tarafı kaşar dolu sağından soluncan sağ akan menem bişey ya. neyse hafız o gün de bitti yurda döndük. yurt demişken şuna bi bakar mısın ya :
adamların KYK'sı bile süper manzaralı lan ayıp günah ...( erciyes dağının baya tepesine yakın bi yerde süper bi akşam yemeği yedik bu arada 4metre pide yedim evet metre olarak ... )
ertesi sabah bizi yine alıp bi yerlere götürdüler ama arada birileri gesi mesi dedi ( bkz : http://www.youtube.com/watch?v=Pn4W0OpAkk0 ) birden bu şarkı kulaklarıma doldu. da içinden geçmişiz bile çoktan inip gezilcek bişey değilmiş meğer. nereye götürdüler peki bizi aha buraya :
burası m.ö. 4000lere kadar insanların yaşadıkları, ismi Kaniş - Karum diye de anılan Kültepe anıtları. böyle kralların sarayları marayları varmış da işte temele yakın olan taşları duruyodu sadece. dediğim gibi ben çok mimari şeyleriyle ilgilenmediğim için bana basit bi taş yığını gibi geldi açıkcası. keremle bastık gittik önden yürüdük biraz sohbet falan ettik. biraz da milleti çekiştirdik ayak üstü oha lan. neyse işte bu kısım çok sıkıcıydı gerçi bu günün nerdeyse hepsi sıkıcıydı ya bi tek bu günden nefret ettim sanırım. salla onu bunu ordan da öğle yemeğine gittik deremsi bi yerin kenarında tavuk yedik. yalnız ne mal adamım ya tavuğu yiyorum bi yandan da '' iyi lan tavuk hep kas geliştirir yumulayım da hepsini yiyeyim '' yapıyorum. yazıklar olsun ... yemek bitince de bizi bi yere götürdüler yine insanlar taşı maşı oyup kendilerine yaşam alanı yaratmışlar. ya onu bunu geç de lan gerzek herifler oda diye bişey yapmak için koca kayayı oyuyosun dana gibi odalar yapıyosun da :
bu koridorlar ne lan???? bak abi adamın çaresizliğine bakar mısın rica ediyorum ya....
http://www.youtube.com/watch?v=cjWDFMx-DQY aha al bunu da aç arkaya şu garibanla bi empati kur ya... lan bakma ona bu kadar yükleniyorum da kimden ötürü? hep kendimden ötürü. olm hepimiz böyle metrelerce koridor geçtik lan bi ara hiç durmadan 1 kilometre gittim sanırım belim bi daha düzelmicek sandım çok korktum lan ... neymiş efenim düşman gelirse burdan teker teker gelmek zorunda kalırlar biz de kolay savunuruzmuşmuşmuş... babababababa mallara ba sen... insanda göt korkusu olmıcak hafız neler yaptırtıyo bak...bu hezimeti de atlattıktan sonra mimar sinanın evine götürdüler bizi 21 yaşına kadar mı ne orda yaşamış bu emmimiz. bu arada niye bilmiyorum da bu sinana ben biraz kılım ya pek sevemedim adamı. ya yanındaki öğrencilerine falan da projeler yaptırtıp kendi adını koyuyomuş. günümüzün star mimar kalıplarından birisi benim gözümde. o kadar adam yapsın sen adını altına yazdır... ayıptır lan ...işte gezdik falan da o sıkkınlık ve bıkkınlık olunca üzerimde , tandırın olduğu yere çöktük kerem alp falan milletin gezmesini bekledik sonra da defolup gittik sayın blog. lan blog bu insanların işlerine akıl sır ermiyo hafız. niye olcak lan şu fotoğrafa baksana bi :
hafız o kırmızı ile çevrelenen yerler insanoğlunun yazı yazdığı yerler lan olum david copperfield uçarak çizemez oraya onları ya sen neyin kafasıyla oraya çıktın da yazı yazdın. hayır yazdın bari bi mesaj ver dimi SEDAT yazmış sadece mal...neyse bak gerildim yine...bu arada şahsi sorunlarıma da bi şeyapıyım. hafız suratım kıpkırmızı bi şekilde dolaştım ben hep bu günleri. ten beyaz olunca zart diye yandım pancara döndüm anasını ya burnum soyuldu lan 2 gün içinde sen düşün durumu. aha bu kiliseyi de gezdikten sonra çatısına oturduk biraz dinlendik sonra nereye gittik ?
aha bak sağda gördüğün gibi yine dere kenarında güzel bi mangal yaptık bu sefer mangalı şereflendiren yiyecek sucuk değil köfteydi. ama ne köfteydi ya bu günü güzel kılan tek şey o köfteydi. zaten ciğerci kedisi gibi sürekli gidip fazla varmı fazla varmı diye milletin kafasını biiptim.
sonra yimağımızı yedik ve bi kafeye defolalım dediler ''iyi'' dedim... kafede canlı müzik yapan adam tanıdıkmış serkanın arkadaşı çıktı adam tabi onun verdiği rahatlık olunca ve 892735938453 kişi gelip bütün masaları birleştirince adam resmen bize çalışıyo gibi oldu. tabi istekler havada uçuştu ama en muazzamı hangisiydi ?
sen kaşındın al ...http://www.youtube.com/watch?v=LiE3pMQ4Ty0. lan şakası bi yana resmen umöb 12nin resmi marşı oldu anasını satıyım. peki sence alttaki karede hangi şarkı çalıyodu ?
doğru bildin tabi ki angaranın bağları ...
evet işte 20 haziran gününü de böyle gibtik geçti.
geldik 21 haziran sabahına... bi ürgüp'tür lafı dönüp duruyodu meğer cidden varmış öyle bişey. peri bacalarını görmeye götürdüler bizi nevşehir'in uçhisar denen yerinde bi mimarla anlaşmışlar o bize çevreyi gezdircekti. ( bu arada eczaneden güneş kremi aldım daha çok yanmıyım diye ) hoca baya bi anlattı yok orasını bunun için yapmışlar yok öyle olmuş da bunları bulmuşlar falan filan diye ben yine gezme peşindeyim tabi. ha bak al bunu da koyıyım buraya da yarın bi gün silinir gider falan aman gerek yok böyle şeylere :
kapadokya'yı gerzek bi lise gezisinde gezmediğim için de gayet mutluyum ya. orda sizi gezdircek olanlar ne kadar bilgilendirebilirler ki mimar ablamız çok feci bilgi sahibiydi burası hakkında koydu geçti resmen. abim bu fotoğrafı görünce tepkisi ne oldu dersiniz ? '' lan o benim mor tişörtüm amk ne zamandır onu arıyodum ben '' lan bi git o ne zamandır bende duruyo zaten sanki 2 gün önce kaybetmiş gibi davranıyo bana ayıptır abi duy beni ... burası baya sürdü gezdik yani dolu dolu. ordan da yemeğe gitmemiz gerekiyo diye seziyodum da ben yemeğe gideriz sanıyodum. dans gösterili , rakılı , şaraplı ve en önemlisi dansözlü bi türk gecesine gidiceğimizden hiç haberim yoktu !? lan nirvanaya ulaştım o gece ya çok iyiydi beeee. dur ben size mekanı ve olayları görsellerle tanıtıyım biraz.
aha bak ortam böyle biyer lan ilk biz geldik mekana dedim güvenliği müvenliği var ama çok iş yapmıyo heralde dedim. demez olaydım 2 dakka sonra turist kafileleri bi geldi tıklım tıklım oldu içerisi lan. neyse abi ortamda mezeler var ama şimdi yemeği mimarlar odası '' ısmarlayınca '' içki olur mu olmaz mı biz bi tereddüt ettik ve daldık mezelere.. anasını avradını ya sonra bi koca şişe beyaz şarap, aynı şişeden bi kırmızı şarap vee ...işte bu abimiz geldi masaya.
gerçi biz bi tedirgin olduk lan sahte falan olmasın çilingir diye marka mı vardı amk olduk da o kadar turist geliyo sahte rakı verme gibi bi riske girmezler dedik ve götürdük abi. arka masa içmiyomuş onlar da verdiler kendi 70liklerini falan ammaan değmeyin keyfimize. önümde 70lik rakı var ilk gösteri ne oldu dersin ? semazen gösterisi amk ya ... hayır müessese bunu kafada oturtamamış.. neyse sonra çingenler dans etti efenime diyim efeler çıktı , kına gecesi yaptılar falan filan ve büyük bomba sondaydı !!!!!!
işini iyi yapan bi ablamızdı helal olsun kadına da biraz daha kendisi oynasaydı iyiydi. ya gitti bu yaşlı çirkin 3 5 turist aldı onlara sözde oryantel öğretti. ya anlıyorum gösterinin bi parçası ama işte öyle olmuyo o işler ... neyse o da yetti de tadı damağımızda kaldı. bu arada adamlar ortamı yapmışlar ya dansöz böyle yukardan bi platformla geldi/gitti vay anasını adamlar uğraşmış lan oldum.sonra dansöz abla gidince bizim gençler doldurdu pisti hemen verdiler oynak müzikleri ee bizim gençler de koptular haliyle. yalnız http://www.youtube.com/watch?v=JOD-M7WZkZQ ve http://www.youtube.com/watch?v=bX8aF0fGIwE işte bu 2 şarkı meze olmasaydı böyle ortamda daha içim rahat olcaktı neyse artık kısmet ...neyse bu gün de böyle geçti gitti. ardından organizasyon ekibi içlerinden '' lan o kadar gezdik eğlendik de biraz da çalışalım '' dediler büyük ihtimalle ki yapmamız gereken atölyeler geldi akıllarına ve bize yine eski gruplarımızla birlikte '' zamansız '' temasını işlememizi istediler. adamlar bize sözde 2 saat süre verdiler yeminle 2 gün sürdü lan ... biz grup olarak herşey zamanlıdır sadece duygular zamansızdır gibi kendi kişiliğime çok aykırı bi konu belirledik. daha doğrusu ben hiç karışmadım onlar takıldılar ben cafede çay may içtim said ve handeyle geyik falan yaptık dışarda oturup. lan olm bak ben çalışırım normalde çok pis yardım ederim de lan gülceğim geliyo asklfjasfas bak yine bi kötü oldum. lan oturdular birinin ağzından aşk mektubu falan yazıyolar hepsinde duygu patlaması oldu '' kara gözlüm '' falan diye mektuba başlayan var ben yarılıyorum tabi mektuplar okunurken. sokayım böyle atölyeye diye bizim gruba bıraktım bütün işi ben sağda solda geyik yaptım dolaştım durdum. neyse atölye olayını 2. gününde mimarlar odasının binasında sunum yapılcaktı falan bitti mektuplar yani bitmiş... çıktı herkes sundu ne yaptıkysa bi kaç gün sonra videolarla geri gelicem editlicem sağı solu tüm sunumları vericem size çok komiklerdi ya. o bu değil de umöb 13e biz de aday olcaktık yani ben tek başıma bu sorumluluğu kaldıramazdım cihan veya seda nın üstlenmesi gerekiyodu ki cihan tamam yapalım demiş biz de ankara gaziden ayşe ve eskişehirden said'e rakip olarak sunuma çıktık. yanlış hatırlamıyosam said'in antalya önerisi 3 oy , ayşenin ankara önerisi 14 oy ve balıkesir yaklaşık 20 gibi bi oy sayısıyla oylamayı kapattı. yani Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşmasının 2013 ayağını balıkesir üniversitesi adına almış bulunduk bakalım altından kalkarız diye ümit ediyorum. ve son olarak kapanış yemeği vardı kaşıkla isimli bi restoran da son yemeğimizi yedik.
sonuç olarak bu belgeyi almaya hak kazandım falan filan.daha sonra burak'ların eve geçktik çünkü organizasyon resmi olarak bittiği için KYK'da kalmamıza izin vermiyolarmış. Burak'ı adam akıllı tanımış oldum iyi oldu adam gitarist çıktı gitarları amfiyi falan görünce bi de adamın müzik zevki iyi baya helal olsun. neyse burakta yeterli sayıda yatak olmadığından biz alper ömer ben serkan ve ibo, iboların eve gittik zaten ben uyucaktım sonra uyanıp gidicektim bunlar daha kahvaltı falan yapcaklardı toplanıp.
aha dönüş eylemimin ilk kanıtı İNCİ den alınmış bir adet bilet. bu yolculukta hiç değişik şey yaşamadım çünkü direk kitaba gömüldüm abi lan ne zamandır okumaya hiç zaman bulamıyodum sonunda şu ütopya bitti hatta mefisto'ya bile başladım. neyse abi bu bilet ankarayaydı ordan da eskişehire geçicektim amma ... öyle olmadı işte hafız hiç bi firmada bilet yok anasını satıyım bi saat dolaştım yok. en sonunda dedim ben yine hızlı trene biner giderim abi... amma öyle de olmadı zaten sincan dolmuşlarını bulana kadar anam ağladı bi gittim abi kadın 21.30a kadar biletlerin hepsi alındı dedi. saat kaç ? saat 17.20 yuuuuuuuuuuhhhhh.... ee dedim yokmu hiç eskişehire giden bişey normal tren var dedi mecburdum ver dedim... demez olaydım lan yürüsem daha hızlı eskişehirde olurdum çıldırdım amk al bu da beni çıldırtan o trenin bileti ...
yazıma edit diyerek başlamak istiyorum : evet şuan evimdeyim yani geldim kayseri'den. ilk olarak 200 lira verdiğime değdi mi onu söyliyim... değil 200 , 1 milyar bile verebilirdim bu organizasyon için o kadar diyorum bak. hafız bu kadar dolu , eğlenceli ve öğretici bi organizasyon yok ya. sırf edindiğim arkadaşlar o sıcak ortam bile trilyonlara bedeldir yani. ( çok mu duygusal oluyorum lan ben git gide ? )
neyse efendim kısa özeti geçtim şimdi günleri tek tek özel olaylarıyla anlatayım sizlere.
-- Bavulumu topladım ve kayseriye gidiş güzargahım eskişehir-ankara sonrasında ankara-kayseri olıcaktı. eskişehirden hızlı trene binmek için yola çıktım . lan dakka 1 gol 1 kafam o kadar allak bullak olmuş ki o hani merdivenlerin yanlarında valiz taşıma eğimleri var ya engelliler için yapılmış gibi aha işte oraya valizi koydum aşağa doğru inicektim ama birden bi baktım ben de o eğimdeyim ... lan buzun üstünde aşağa doğru koşar gibi oldum yeminle kırk merdivenlik yerden takla atarak inicektim geberip gidicektim orda o olcaktı. ( aha az daha ölümüme sebep olacak olan trenin bileti )
neyse ciddi ciddi tırstım orda da sonra coolluğumda ödün vermedim salına salına yürüdüm peronlara. lan trene bindim müziği açtım çat ankaradayız dedi. 1 saatte vardık daha ne olduğunu bile anlamadım. daha öncesinde ankaralı arkadaşlarımdan birisine sormuştum hızlı tren istasyonundan aştiye nasıl giderim diye bi ton şey söylemişti halbuki bi indim sincanda hızlı tren istasyonunun tam önünden kalkan ve direk aştiye giden dolmuşlar varmış... (!?) organizatörlerin önerisi üzerine süha turizm denen firmadan aldım biletimi.
( sağdaki de bacaklarımın ağrısına sebep olan lanet turizm işletmesinin bileti ). neyse hafız yarım saat sonra kalkıcakmış zaten otobüs biraz aştide bekledim sonra bindim otobüse. en arka koltuğun cam kenarlarından birisi benimdi. en sevdiğim... yolculukta ata demirer'in eyvah eyvah'ını izledim biraz , az biraz da harbi define diye bi komedi filmi vardı onu izledim sonra müzik dinlemeye devam. o değil de lan bu kayserililer otobüsde yiyecek servisini kafada oturtamamışlar amk. kadın geliyo önce '' ne içersiniz'' diyo '' kahve '' diyorum sadece bardak veriyo ve kayboluyo. sonra engin otobüsün ucunda bir hostes gözüküyo ve bu sefer de '' yiyecek olarak ne alırdınız? '' diyo '' kek varsa iyi olur '' diyorum ve kadın yine kayıp. bi ara polise haber vercektim bu kadını birileri belirli aralıklarla rehin alıyo diye. neyse bu sefer de elinde sıcak su kasesiynen geldi ablamız kahvemi içmeye nihayet başladım. yolculuk bittiğinde yani kayseri otogara indiğimde servisler istediğimi yere götürüyolarmış ben de dayına dedim '' benim KYK'ya gitmem lazım hangisine bincem? '' dayın '' KYK ne gülüm '' gibi abuk bi tepki verdi. '' ya hafız işte kredi yurtlar kurumu böyle üniversitenin öğrencilerinin kaldığı bi yer '' diyorum yok yine anlamadı adam sonra '' tam olarak nasıl bi yer ya biraz daha anlat bi çıkartamadım '' dedi '' abi işte yurt ya böyle nasıl anlatıyım bilemedim ki '' dedim ve adam beni zıvanadan çıkartan o cümleyi kurdu dedi ki : '' heh gülüm sen yurt desene ben de 2 saattir ne anlatıyo bu diyorum '' .......... lan gavat ! bak sinirlendim ya tekrar ulan kredi yurtlar kurumu tamlamasındaki YURT kelimesinin nesini anlamadın acaba sen ? neyin kafası servisçi dayı ! zaten herife dedim beni yurtta indir adam bastı gitti herkesi bıraktı evlerine ben de zannediyorum daha var KYK'ya meğer mal beni unutmuş !!! hayda dedi '' geride kaldı KYK dur ben seni geri götiriyim '' ....zahmet ediyosam inip yüriyim abi ben sen şeyapma dicektim bi ara ... neyse ya indim sonunda geldim KYK'ya ilk ibo karşıladı beni ama o zaman ibo olduğunu bilmiyodum tabi adının. bunlar bi yerde toplanmış muhabbet ediyolar. lan dedim bunlar ne ara geldi de kaynaştı? meğer herifler daha öncesinden birbirlerini tanıyolarmış az çok. ben de hemen eşyaları attım gittim yanlarına biraz sohbet ettik ama yol yorgunluğu hat safhada idi dedim ben yatar... bi koydum kafayı direk uyumuşum. sabah 9da kalkamız gerekiyodu bi yerlere gidicekmişiz. neyse kalktım hafız duş alıcam aldım eşyaları gittim duşlara suyu açıyorum su ısınmıyo... lan bekliyorum ısınmıyo... gittim bütün duşları açtım bekliyorum hiç biri ısınmadı anasını satıyım. ben de sokarım böyle işe dedim sadece kafayı yıkadım ama su buz gibiydi kafam dondu amk. sonra atladık bi minibüse belediye binamsı bi yere geldik ilk konuşma yapılıcak diye tahmin ediyodum lakin ki öyle oldu. kayserinin teması '' zamansız '' idi. bu konuyu tartıştık biraz.
bakar mısın hafız çok güzel dimi ?
neyse yimağı yidikten sonra yurtlara dağaldık.( lan gerçi o kadar dolu geçti ki 1 hafta cidden arada bişeyler atlıyorum gibi geliyo ya hadi hayırlısı ). yurda gittik tabi bende hala yorgunluk var ben yine yattım çat diye. bu kamiller halısaha falan yapmışlar bi kötü oldum lan. gerçi herkes yatınca ben de tekrar yattım. sabah kalktığımda duştan sıcak suyu almayı başardım ! bu arada adamlara nereye gidicez abi diyoruz gidince görürsünüz diyolar ulan yavşak herifler nasıl merakta bırakıyolar bi görmen lazım konsept '' zamansız ''dan birden '' mekansıza '' geçti illet oldum ya. herşey muallakta ne yapcan nereye gitcen kaçta gitcen herşey onların elinde. neyse yine sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra arabalarla Gevher Nesibe Şifahanesi denen bi yere götürdüler. bundan 800 yıl önce yapılmış bi yer ve yüzyıllarca akıl hastalarını tedavi eden bi hastahane olarak işlev görmüş. su sesi ve musiki kullanılırmış tedavilerde bu yüzden ortamın çok sağlam akustiği var lan öyle böyle değil.
aha işte böyle bişey genel olarak o ortada su akıyomuş zamanında revakların gerisinde odalar varmış falan filan neyse işte bunları salla. lan o değil de bu şifahanenin hikayesini anlatıyım kısaca çok sağlam. zamanında selçuk hükümdarının kız kardeşi bi askere aşık olmuş ama abisi bu birlikteliğe izin vermemiş askeri sürgüne yollamış. sonra bu asker orda ölünce kız da aşkından ince hastalığa yakalanmış ve vasiyetine böyle bi şifahane yapılmasını da eklemiş. yazarın bu dörtlükte anlatmaya çalıştığı şey : '' ben çektim gençler çekmesin ''.... kayseride hocalık yapan bi herif de gitar çaldı ortamın akustiğini kavrayalım diye de guns n roses çalmıcaktı işte orda.... neyse öğle yemeğini ayak üstü yedikten sonra okula gidip gördüklerimiz hakkında biraz tartıştık falan filan... sıra geldi akşam yemeğine ... yine manzarası olan bi restorana gittik. yemek masasında çok bekleyince gözüm doydu herhalde yiyemedim amk yemek falan. olsun sohbet ettik baya bi o iyi oldu.
sağda da o masanın bi karesi bulunmakta. ulan alper değişik adamsın ya hemen poz vermiş ne ara gördün de ...aha işte bu günün akşamı ben de dahil oldum halısahaya. ama çok sinirliyim lan. olm versinler futbol topunu kramponu sonra herkes sussun futbol konuşsun. amk çıplak ayaklarla ve voleybol topuyla maç yapıyoruz lan !!! lan bak çok sinirlendim yine ya gerzek topa vuruyosun uçuyo havadan geliyo kontrol edemiyosun kafa vurcan rüzgar esiyo top siktirip gidiyo affedersin. illet oldum da şükür o kadar iyi kimse yoktu ordan yırtıyoduk. bi ara top oynamayı bırakmalıyım diye bile düşündüm lan kendimi beceriksiz sandım. bu geceden sonra 2 gece daha aynı şekilde maç yaptık ilk 2sinde içerisinde bulunduğum takımla birlikte malup düştük. lakin ki son gün sinan , alp ve kerem'in istanbula dönmesi gerekiyodu ve son maç için ortaya iddaa kondu. tabi ki baklava.... mevzu baklava olunca biz bunlara bi koyduk... nazif reyis serkan'a durup durup '' tabi sen hep iyi oynayanları aldın '' diyomuş o baya bi geyik oldu aramızda... neyse efem bize şu resmi olan akşam yemeğinden hemen önce bi harita verilmişti. bu harita şehrin merkezini gören bi harita ve belli noktalar işaretlenip nereler olduğu arkasına yazılmış ve bizim buraları gidip gezmemiz isteniyo. rastgele gruplar belirlenecek ve belli bi saate kadar hepsini dolaşmamız istenicekti.
işte harita solda sağdakiler de o haritada gösterilen sayılı yerlerin nereler olduğu...neyse işte kalabalık bi grupla gezdik bütün yerleri en son organizasyon sahipleri kafaya göre bi yerde yemek yiyebileceğimizi söylediler ben de ne zamandır burger yemiyodum ( şimdi böyle diyince bağımlı obez ergen gibi oldu ama çok şeyapma ) kayseri forum'da burger yemeye gittik hep beraber. bu arada güneşten cayır cayır yanmaya başlamıştım bile... ardından ukraynalı bir mimar abimizin konferansına katıldık. aha şu yaşlı abimiz olur kendileri.
lan konferansta herkes uyumuş şerefsizler bana niye söylemiyosunuz ben de uyurdum ya onca zaman inglizcemi denedim boşu boşuna bakalım anlıyo muyum adamı diye yazıklar olsun....
bu kamil konferansı bitirince dediler bi yerlere gidip bişeyler içelim falan filan yine foruma gittik lan ... ne forummuş arkadaş. ben hazır gelmişken bi tişört alayım lan oldum gittim '' gonzolu'' tişört aldım. sonra terasa çıktık muhabbet edelim diye. falan filan derken forumdan çıktık.
en ön sağda cilveli nazif , yanında alper , arkasında manyak göker , gökerin yanında seda , BEN , tam arkamda çınaaaaaıııaaarr , yanında dilara onun yanında aha cihan bu işte , daha arkalarda alp , sinan , ahmet , harullah ve adını unuttuğum 2 genç kızımız ... ( mahmut yanda napıyo lan fail biz nereye gidiyoz adam nereye amk ) edit : amk ben baranı sonradan fark ettim şu en önde gözlüklü gavat varya böyle ağzını bi tuhaf yapmış aha o baran )
devamında mimarlar odasının '' ısmarladığı '' yemeğe gittik ve abuk subuk bi yemek geldi önümüze dürüm desen dürüm değil böyle değişik her tarafı kaşar dolu sağından soluncan sağ akan menem bişey ya. neyse hafız o gün de bitti yurda döndük. yurt demişken şuna bi bakar mısın ya :
adamların KYK'sı bile süper manzaralı lan ayıp günah ...( erciyes dağının baya tepesine yakın bi yerde süper bi akşam yemeği yedik bu arada 4metre pide yedim evet metre olarak ... )
ertesi sabah bizi yine alıp bi yerlere götürdüler ama arada birileri gesi mesi dedi ( bkz : http://www.youtube.com/watch?v=Pn4W0OpAkk0 ) birden bu şarkı kulaklarıma doldu. da içinden geçmişiz bile çoktan inip gezilcek bişey değilmiş meğer. nereye götürdüler peki bizi aha buraya :
burası m.ö. 4000lere kadar insanların yaşadıkları, ismi Kaniş - Karum diye de anılan Kültepe anıtları. böyle kralların sarayları marayları varmış da işte temele yakın olan taşları duruyodu sadece. dediğim gibi ben çok mimari şeyleriyle ilgilenmediğim için bana basit bi taş yığını gibi geldi açıkcası. keremle bastık gittik önden yürüdük biraz sohbet falan ettik. biraz da milleti çekiştirdik ayak üstü oha lan. neyse işte bu kısım çok sıkıcıydı gerçi bu günün nerdeyse hepsi sıkıcıydı ya bi tek bu günden nefret ettim sanırım. salla onu bunu ordan da öğle yemeğine gittik deremsi bi yerin kenarında tavuk yedik. yalnız ne mal adamım ya tavuğu yiyorum bi yandan da '' iyi lan tavuk hep kas geliştirir yumulayım da hepsini yiyeyim '' yapıyorum. yazıklar olsun ... yemek bitince de bizi bi yere götürdüler yine insanlar taşı maşı oyup kendilerine yaşam alanı yaratmışlar. ya onu bunu geç de lan gerzek herifler oda diye bişey yapmak için koca kayayı oyuyosun dana gibi odalar yapıyosun da :
bu koridorlar ne lan???? bak abi adamın çaresizliğine bakar mısın rica ediyorum ya....
http://www.youtube.com/watch?v=cjWDFMx-DQY aha al bunu da aç arkaya şu garibanla bi empati kur ya... lan bakma ona bu kadar yükleniyorum da kimden ötürü? hep kendimden ötürü. olm hepimiz böyle metrelerce koridor geçtik lan bi ara hiç durmadan 1 kilometre gittim sanırım belim bi daha düzelmicek sandım çok korktum lan ... neymiş efenim düşman gelirse burdan teker teker gelmek zorunda kalırlar biz de kolay savunuruzmuşmuşmuş... babababababa mallara ba sen... insanda göt korkusu olmıcak hafız neler yaptırtıyo bak...bu hezimeti de atlattıktan sonra mimar sinanın evine götürdüler bizi 21 yaşına kadar mı ne orda yaşamış bu emmimiz. bu arada niye bilmiyorum da bu sinana ben biraz kılım ya pek sevemedim adamı. ya yanındaki öğrencilerine falan da projeler yaptırtıp kendi adını koyuyomuş. günümüzün star mimar kalıplarından birisi benim gözümde. o kadar adam yapsın sen adını altına yazdır... ayıptır lan ...işte gezdik falan da o sıkkınlık ve bıkkınlık olunca üzerimde , tandırın olduğu yere çöktük kerem alp falan milletin gezmesini bekledik sonra da defolup gittik sayın blog. lan blog bu insanların işlerine akıl sır ermiyo hafız. niye olcak lan şu fotoğrafa baksana bi :
hafız o kırmızı ile çevrelenen yerler insanoğlunun yazı yazdığı yerler lan olum david copperfield uçarak çizemez oraya onları ya sen neyin kafasıyla oraya çıktın da yazı yazdın. hayır yazdın bari bi mesaj ver dimi SEDAT yazmış sadece mal...neyse bak gerildim yine...bu arada şahsi sorunlarıma da bi şeyapıyım. hafız suratım kıpkırmızı bi şekilde dolaştım ben hep bu günleri. ten beyaz olunca zart diye yandım pancara döndüm anasını ya burnum soyuldu lan 2 gün içinde sen düşün durumu. aha bu kiliseyi de gezdikten sonra çatısına oturduk biraz dinlendik sonra nereye gittik ?
aha bak sağda gördüğün gibi yine dere kenarında güzel bi mangal yaptık bu sefer mangalı şereflendiren yiyecek sucuk değil köfteydi. ama ne köfteydi ya bu günü güzel kılan tek şey o köfteydi. zaten ciğerci kedisi gibi sürekli gidip fazla varmı fazla varmı diye milletin kafasını biiptim.
sonra yimağımızı yedik ve bi kafeye defolalım dediler ''iyi'' dedim... kafede canlı müzik yapan adam tanıdıkmış serkanın arkadaşı çıktı adam tabi onun verdiği rahatlık olunca ve 892735938453 kişi gelip bütün masaları birleştirince adam resmen bize çalışıyo gibi oldu. tabi istekler havada uçuştu ama en muazzamı hangisiydi ?
sen kaşındın al ...http://www.youtube.com/watch?v=LiE3pMQ4Ty0. lan şakası bi yana resmen umöb 12nin resmi marşı oldu anasını satıyım. peki sence alttaki karede hangi şarkı çalıyodu ?
doğru bildin tabi ki angaranın bağları ...
evet işte 20 haziran gününü de böyle gibtik geçti.
geldik 21 haziran sabahına... bi ürgüp'tür lafı dönüp duruyodu meğer cidden varmış öyle bişey. peri bacalarını görmeye götürdüler bizi nevşehir'in uçhisar denen yerinde bi mimarla anlaşmışlar o bize çevreyi gezdircekti. ( bu arada eczaneden güneş kremi aldım daha çok yanmıyım diye ) hoca baya bi anlattı yok orasını bunun için yapmışlar yok öyle olmuş da bunları bulmuşlar falan filan diye ben yine gezme peşindeyim tabi. ha bak al bunu da koyıyım buraya da yarın bi gün silinir gider falan aman gerek yok böyle şeylere :
kapadokya'yı gerzek bi lise gezisinde gezmediğim için de gayet mutluyum ya. orda sizi gezdircek olanlar ne kadar bilgilendirebilirler ki mimar ablamız çok feci bilgi sahibiydi burası hakkında koydu geçti resmen. abim bu fotoğrafı görünce tepkisi ne oldu dersiniz ? '' lan o benim mor tişörtüm amk ne zamandır onu arıyodum ben '' lan bi git o ne zamandır bende duruyo zaten sanki 2 gün önce kaybetmiş gibi davranıyo bana ayıptır abi duy beni ... burası baya sürdü gezdik yani dolu dolu. ordan da yemeğe gitmemiz gerekiyo diye seziyodum da ben yemeğe gideriz sanıyodum. dans gösterili , rakılı , şaraplı ve en önemlisi dansözlü bi türk gecesine gidiceğimizden hiç haberim yoktu !? lan nirvanaya ulaştım o gece ya çok iyiydi beeee. dur ben size mekanı ve olayları görsellerle tanıtıyım biraz.
aha bak ortam böyle biyer lan ilk biz geldik mekana dedim güvenliği müvenliği var ama çok iş yapmıyo heralde dedim. demez olaydım 2 dakka sonra turist kafileleri bi geldi tıklım tıklım oldu içerisi lan. neyse abi ortamda mezeler var ama şimdi yemeği mimarlar odası '' ısmarlayınca '' içki olur mu olmaz mı biz bi tereddüt ettik ve daldık mezelere.. anasını avradını ya sonra bi koca şişe beyaz şarap, aynı şişeden bi kırmızı şarap vee ...işte bu abimiz geldi masaya.
işini iyi yapan bi ablamızdı helal olsun kadına da biraz daha kendisi oynasaydı iyiydi. ya gitti bu yaşlı çirkin 3 5 turist aldı onlara sözde oryantel öğretti. ya anlıyorum gösterinin bi parçası ama işte öyle olmuyo o işler ... neyse o da yetti de tadı damağımızda kaldı. bu arada adamlar ortamı yapmışlar ya dansöz böyle yukardan bi platformla geldi/gitti vay anasını adamlar uğraşmış lan oldum.sonra dansöz abla gidince bizim gençler doldurdu pisti hemen verdiler oynak müzikleri ee bizim gençler de koptular haliyle. yalnız http://www.youtube.com/watch?v=JOD-M7WZkZQ ve http://www.youtube.com/watch?v=bX8aF0fGIwE işte bu 2 şarkı meze olmasaydı böyle ortamda daha içim rahat olcaktı neyse artık kısmet ...neyse bu gün de böyle geçti gitti. ardından organizasyon ekibi içlerinden '' lan o kadar gezdik eğlendik de biraz da çalışalım '' dediler büyük ihtimalle ki yapmamız gereken atölyeler geldi akıllarına ve bize yine eski gruplarımızla birlikte '' zamansız '' temasını işlememizi istediler. adamlar bize sözde 2 saat süre verdiler yeminle 2 gün sürdü lan ... biz grup olarak herşey zamanlıdır sadece duygular zamansızdır gibi kendi kişiliğime çok aykırı bi konu belirledik. daha doğrusu ben hiç karışmadım onlar takıldılar ben cafede çay may içtim said ve handeyle geyik falan yaptık dışarda oturup. lan olm bak ben çalışırım normalde çok pis yardım ederim de lan gülceğim geliyo asklfjasfas bak yine bi kötü oldum. lan oturdular birinin ağzından aşk mektubu falan yazıyolar hepsinde duygu patlaması oldu '' kara gözlüm '' falan diye mektuba başlayan var ben yarılıyorum tabi mektuplar okunurken. sokayım böyle atölyeye diye bizim gruba bıraktım bütün işi ben sağda solda geyik yaptım dolaştım durdum. neyse atölye olayını 2. gününde mimarlar odasının binasında sunum yapılcaktı falan bitti mektuplar yani bitmiş... çıktı herkes sundu ne yaptıkysa bi kaç gün sonra videolarla geri gelicem editlicem sağı solu tüm sunumları vericem size çok komiklerdi ya. o bu değil de umöb 13e biz de aday olcaktık yani ben tek başıma bu sorumluluğu kaldıramazdım cihan veya seda nın üstlenmesi gerekiyodu ki cihan tamam yapalım demiş biz de ankara gaziden ayşe ve eskişehirden said'e rakip olarak sunuma çıktık. yanlış hatırlamıyosam said'in antalya önerisi 3 oy , ayşenin ankara önerisi 14 oy ve balıkesir yaklaşık 20 gibi bi oy sayısıyla oylamayı kapattı. yani Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşmasının 2013 ayağını balıkesir üniversitesi adına almış bulunduk bakalım altından kalkarız diye ümit ediyorum. ve son olarak kapanış yemeği vardı kaşıkla isimli bi restoran da son yemeğimizi yedik.
sonuç olarak bu belgeyi almaya hak kazandım falan filan.daha sonra burak'ların eve geçktik çünkü organizasyon resmi olarak bittiği için KYK'da kalmamıza izin vermiyolarmış. Burak'ı adam akıllı tanımış oldum iyi oldu adam gitarist çıktı gitarları amfiyi falan görünce bi de adamın müzik zevki iyi baya helal olsun. neyse burakta yeterli sayıda yatak olmadığından biz alper ömer ben serkan ve ibo, iboların eve gittik zaten ben uyucaktım sonra uyanıp gidicektim bunlar daha kahvaltı falan yapcaklardı toplanıp.
aha dönüş eylemimin ilk kanıtı İNCİ den alınmış bir adet bilet. bu yolculukta hiç değişik şey yaşamadım çünkü direk kitaba gömüldüm abi lan ne zamandır okumaya hiç zaman bulamıyodum sonunda şu ütopya bitti hatta mefisto'ya bile başladım. neyse abi bu bilet ankarayaydı ordan da eskişehire geçicektim amma ... öyle olmadı işte hafız hiç bi firmada bilet yok anasını satıyım bi saat dolaştım yok. en sonunda dedim ben yine hızlı trene biner giderim abi... amma öyle de olmadı zaten sincan dolmuşlarını bulana kadar anam ağladı bi gittim abi kadın 21.30a kadar biletlerin hepsi alındı dedi. saat kaç ? saat 17.20 yuuuuuuuuuuhhhhh.... ee dedim yokmu hiç eskişehire giden bişey normal tren var dedi mecburdum ver dedim... demez olaydım lan yürüsem daha hızlı eskişehirde olurdum çıldırdım amk al bu da beni çıldırtan o trenin bileti ...
yazıklar olsun böyle yolculuk ben ömrümde görmedim ya lan diyorum ki neyse madem kitap okıyım yok sinirden ona da konsantre olamıyorum. neyse sonuç olarak bugün evimdeyim. bir daha ki seyahatimde görüşmek üzere öptüm. ( öpmesemiydim acaba bilemedim neyse çok şeyapma )
Yorumlar
Yorum Gönder