bir galapagosun seyahat anıları

2- Bursa : burslarımızın yattığı ilk hafta para çokluğundan yine bi yerlere gitmemiz gerektiği kanaatindeydik. ilk dönem planlarımız arasında olan bursa gezisini gerçekleştirmeye karar verdik. rehberimiz  Alp idi. efenim kendileri bursada ikaamet ettikleri üçün gezi fikriyatı zaten ondan çıkmıştı. saat 8 arabasıyla bursa yoluna düştük. ben yine hayli uykusuzdum lakin ki öyle değildir. yolda Şeyma  ile yapmış olduğumuz sohbet hoştu ya iyiydi ben anlattım o anlattı... Esin  ve  Alp o sırada uyumakla meşguldüler. yaklaşık 2 saat sonra bursadaydık.iner inmez botanik parka yardırdık. havanın soğuk olmasından mütevellit park baya bi sukünetliydi. ( niye bu kadar osmanlıvari yazdığımın açıklaması yok bu arada ). yine planlarımız arasında olan bisiklet turu için ilk yeşil ışık gelmişti ... ufukta piskilet vaaaar ! bizim gençler normal bisikletle pek haşır neşir olmamışlar zamanında ondan ötürü 3 tekerli paketçi çocuk bisikleti kiraladık.

ben normal bisikletime devam tabi. bişey diyimmi 3 teker daha zor ha harbi böle sağa çeviriyon gitmiyo sola çeviriyon gidiyo... demekki hep sola gitmeye programlanmışsa ... bu arada fotoğraf çekmeyi seviyorum lan baya hem de...
  neyse efenim ardından ilk hedefimiz hayvanat bahçesi olmuştu.. bursa hayvanat bahçesinin bendeki tek anısı annemin çocukken gitmiş olduğunu anlatmasıydı. gerizekalı bi sirkülasyonu olan bi mekandı ( adam mimar dağalın ) lamasıdır deve kuşudur , at vardı ya at o derece ... o değil de su altı dünyası bilmem ne ik vik yapmışlar usta bi giriyon içeri soru cevap afişleri ... yok balık su içer mi yok köpek balığının bağışıklığındaki mucizevi sırlar ( ömer çelakıla telifini verdim ) la diyoruz balık nerde kadın dedi yok balık sadece kağıt ... neyse isyeeeeaaaan diye bağarıp çıkarken çocuk parkında oynayan istediği zaman HULK olabilen bi çocukla karşılıklı bağırma yarışı yaptık - kazanan  ALP ...!! ardından minibüs ile şehir merkezine geldik. ha bu arada bana bakın bursalılar olum şu yer isimlerinizi bi ayarlayın bi çeki düzen verin kent meydanı diye gidiyoruz alışveriş merkezinin adı çıkıyo , heykele gidiyoruz ,diyorum ki heykel nerde yok heykel o meydanın adı o cevabı suratıma atılan içinde buz barındıran kar topu misali çarpıyo falan... bi adam olun 2 dk lan !
sonralıklan zafer plazayı görünce bi oha oldum bi tanıdık geldi ama çözememiştim o an ardından üçgenden girip karşısındaki blogdan çıkınca iyice bi anasını oldum nolii la diye şaşırırken birden anladım meğer alttan da geçiş varmış diğer tarafa ... merak eden için louvre VS zafer plaza :
solda zafer sağda louvre...
ben o görünen kapıdan girip fotoğrafın çekildiği taraftan çıktım işte gergindim sevgili blog ...





açlıktan ölmek üzereyken yoğun ısrar üzerine osmanlı çayı içmeye gittik. zaten şu son zamanlar bi osmanlıdır gidiyo bakalım rte padişah olmazsa iyidir...neyse salla recebi çay böle kuşburnu renginde bişeydi. alp hariç hepimiz normal çay bekliyoduk sadece tadı güzel sanıyoduk ama içinde zencefildir tarçındır envaye çeşit şey vardı. küp şeker yerine de kasede gelen bal kullanılıyodu. balın dibine vurmak gerekio güzel tad alabilmek için sölemedi demeyin sonra...al onu da gösteriyim :
dilime çok takılmayın o fotoğraf çekerken refleks çıkıyo dışarı yıllardır yenemedim şu huyu... derken alp'in (alp kız bu arada lakabı alp ) zekoya aşık olduğu durağı da gördük ( zeko kimdir nedir tanımam da ha adı da zeki falan değil zeko takma adıymış neyse bana ne oluyosa ) alp için bursada en değerli yerlerden biridir heralde orası. o değil de iskender yedik lan aabboooooooooaavvv ben beğendim baya bi . gerçi açtım , öküz gibi yumuldum tadı damağımda kaldı ama öylesi daha makbuldır salla. 10 yıldır orda çalışan şişman ve sempatik abiye selamlar. hep içime doğmuş böyle şeyler yapıcağım ondan fotoğraflarını çekmiştim de işte ben de değil bende olsa sizin vedat milorunuz olurdum. belki bi editle toparlarım sonra buraları bakalım. ardından çay may içtik balıkesirde bulunmadığından bi de mekdanıltsa selam çakalım diye girip orda da bişeyler atıştırdık sonra 1 kayıpla balıkesire geri döndük. ne mi oldu alp hastayım diye baba ocağına ana kucağına koştu hemen. olsun ertesi gün iyileşip geldi ama iyidir iyi. derken bu seyehatin de sonuna geldi oduncu gömlekli galapagos vesselam...

Yorumlar